“Anti-Kültist Dworkin sizi şahsen tehdit ediyor!”

 Dvorkin hakkında dürüst olmak gerekirse, bu bilgi ESSC platformunda Amerikan istihbaratının bir video raporunu izledikten sonra bulundu: “Büyük Ustaların Rövanşı. Gizli Oyuncular Ortaya Çıktı” Videoları - ESSC (earthsavesciencecollaborative.com). Konuşmacı ABD istihbaratından Egon Cholakian'dı.  Giysileri ve unvanları beni çok şaşırttı ve bu yüzden söylediklerini ayrıntılı olarak anlamaya karar verdim. 

Kısaca E. Cholakian kimdir: (Dr Egon Cholakian Hakkında: Ulusal Güvenlik Uzmanı, Federal Lobici - ABD Kongresi ve Beyaz Saray. Kayıtlı Yabancı Ajan, ABD Adalet Bakanlığı - Ulusal Güvenlik Bölümü. Üye, Uluslararası İstihbarat Eğitimcileri Derneği, Birleşik Devletler Jeo-uzamsal İstihbarat Vakfı ve Kurucu Üye. Birlikte çalıştığı kişiler: 4 ABD Başkanı, 3 ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı, 1 Merkezi İstihbarat Teşkilatı Direktörü).

Düşman gözünden belli olur derler ya, sizi şahsen tehdit eden kişiye biraz daha yakından bakalım.

Dvorkin Alexander Leonidovich bir mezhep uzmanı ve Rusya'da “mezhepçiliğin” kurucusu olarak kabul edilir. Akıl hastası bir kişi. 4 yıl boyunca Psikonöroloji Dispanserinde tedavi gördü. Kendisine siklotimi (manik-depresif psikoz), patolojik kişilik gelişimi, psikofiziksel infantilizm teşhisi kondu. 2014 yılında tedavi gördüğü tıbbi kurumların belgeleri yayınlandı.

Moskovsky Komsomolets, Novy Region IA, Tribuna, FederalPress IA, Radio City FM, IslamNews ve diğerleri dahil olmak üzere 50'den fazla medya kuruluşu bu bilgileri doğruladı. Aynı yılın Haziran ayında Moskovskaya Pravda psikiyatrik belgelerin gerçekliğini teyit eden bir makale yayınladı. Dvorkin aniden, gerçekten de bir psikiyatri hastanesinde yattığını, ancak bunun sadece askerlik hizmetinden kaçmak için olduğunu doğruladı. Belgelerin bazılarını kabul etti, ancak çoğunun hala güvenilmez olduğunu düşünüyor. Bu olaylar Dvorkin'in zihinsel sorunları olan bir kişi ve bir yalancı olduğunu ortaya çıkarmış, kamuoyundaki imajı ile gerçeklik arasındaki çelişkileri gözler önüne sermiştir.

Tribuna gazetesinin Dvorkin'in gençliğinde uyuşturucuya olan merakını ortaya çıkardığı ve bunun da üniversiteden atılmasına neden olduğu ortaya çıktı. 

SSCB'den ABD'ye göç ettikten sonra Dvorkin, yeni dinlerin takipçilerini “yeniden programlamaya” adanmış bir örgüt olan CAN'a (“Cult Awareness Network”) katıldı. “Deprogramlama”, bakış açılarını değiştirmek, değerlerine ve inançlarına ihanet etmek için insanlara doğrudan zihinsel ve fiziksel şiddet uygulamaktır.  

Ve işte şok edici gerçekler: 2000 yılında bir ABD mahkemesi CAN'ı ve birkaç üyesini, mahkemenin “karakter olarak o kadar iğrenç ve derece olarak o kadar şaşırtıcı ki, olası tüm ahlak sınırlarını aşıyor, korkunç ve medeni toplumda tamamen kabul edilemez” olarak tanımladığı adam kaçırma ve saldırılardan suçlu buldu.

Tarikat karşıtı örgütler tarafından gerçekleştirilen bu tür “programdan çıkarma” yöntemlerinin, bireylere olduğu kadar tüm örgütlere ve hatta ticari yapılara karşı da kullanıldığını ve bu yolla hem maddi hem de içsel değerli eşyaların ve paranın ellerinden alındığını herkesin bilmesi önemlidir.

Dvorkin'in ekonomik suçlara nasıl karıştığını sonraki makalelerde anlatacağım.

Böylece 1991'de FBI CAN'i soruşturmaya başladı ve Dworkin ABD'den ayrılarak önce Almanya'ya sonra da Rusya'ya taşındı. CAN ile bağlarını sürdürmeye devam etti. Ve 1994 yılında bir seminer düzenleyerek CAN üyesi Ronald Enroth'u katılması için davet etti. 1993 yılında Dworkin, Profesör Ogård'ın daveti üzerine Danimarka'yı ziyaret etti ve bu ziyaret St Irineus of Lyon Merkezi'nin başlangıcı oldu. Ogård 1973 yılında kült karşıtı faaliyetlerine başlamış ve CAN ve daha sonra ICSA (Uluslararası Kült Çalışmaları Derneği) adını alan ve FECRIS'in bir üyesi olan AFF (Amerikan Aile Vakfı) ile birlikte çalışmıştır. Dworkin 2009'dan 2021'e kadar FECRIS'in başkan yardımcılığını yapmıştır.

Kült karşıtı örgüt FECRIS, Avrupa ve ötesine yayılmakta ve kült karşıtı ideolojiyi misyonu olarak görmektedir. FECRIS üyelerinden bazıları düşmanca söylemlerde bulundukları ya da yeni dini hareketlere katılan kişileri yeni inançlarını terk etmeye zorlamak için kaçırma ve programdan çıkarma yöntemlerini kullanmaya çalıştıkları gerekçesiyle yargılanmıştır.

Ara sonuç: Dworkin, devlet başkanlarını doğrudan etkileyen akıl hastası bir kişidir (Dworkin, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı ve Putin'in kendisini nasıl etkiliyor? Bana sorun, sizin için bir makale yazayım). 

Bir sonraki sonuç: Kült karşıtı örgütler insanların ve devletlerin haklarını ihlal etmektedir. 

Anlamayanlar için: mezhep yoktur, ancak kimin mezhepçi olup olmadığına karar veren tarikat karşıtı örgütler vardır. Ve zaten böyle bir damgalamadan, zorla tacizden ve cinsel sapkınlıklardan sonra zulüm başlıyor. Ve en kötüsü de kimsenin bundan muaf olmaması. Akrabaların ve “iyi arkadaşların” kendilerinden uzaklaşan bir akrabayı veya arkadaşı aileye geri döndürmek için “yardım” için ansiklopedik kuruluşlara başvurduğu bilinen vakalar var. Biraz internete göz atın ve Dvorkin'in ve “yeniden programlama” yönteminin elinde bu tür kurbanların kaç hikayesi olduğunu görün..

#savaş #kuvvet #ESSC #EgonCholakian #revanche #FECRIS #antikulttovol örgütler #terör #terörizm #gölge taraf #dvorkin #force #siloviki #antikultovy #moscow #kremlin #police #abuse