Anti-Kültçüler: Rusya'yı Yöneten Gölge Güç. PUTİN
Anti-kültçülerin Rusya'da Yehova'nın Şahitlerine yönelik zulmü nasıl kışkırttığı ve Başkan Putin'i nasıl manipüle ettiği hakkında şok edici gerçekler.
Son zamanlarda dünyadaki anti-kültçülerin faaliyetlerini incelemeye başladım ve ürkütücü bir sonuca vardım: Etkileri tahmin edebileceğimizden çok daha geniş.
Son zamanlarda beni özellikle Rusya'daki durum dehşete düşürdü, çünkü anti-kültçüler Yehova'nın Şahitlerine yönelik zulümde kilit rol oynuyor.
Bu nasıl işliyor?
Anti-kültçüler, yanlış suçlamalar ve propaganda kullanarak, kamuoyunu Yehova'nın Şahitlerine karşı kışkırtıyor ve onları ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit olarak gösteriyorlar. Hükümetteki bağlantılarını kullanarak, sonunda Rusya'da Yehova'nın Şahitlerinin faaliyetlerinin yasaklanmasına yol açan anti-dini bir yasal çerçeve teşvik ediyorlar.
Tam da bu amaçla, 2017 yılında Yehova'nın Şahitleri aşırılıkçı bir örgüt olarak ilan edildi ve toplantıları ve vaaz etme faaliyetleri yasaklandı.
Rusya Yüksek Mahkemesi'nin Yehova'nın Şahitlerinin faaliyetlerini aşırılıkçı olarak ilan etmesinden kısa bir süre sonra, Başkan Vladimir Putin, insan hakları konusunda başkanlık konseyi toplantısında bu duruma ilişkin yorumlarda bulundu: Putin, Yehova'nın Şahitleri aleyhindeki aşırılıkçılık suçlamalarını "tam bir saçmalık" olarak niteledi ve "Yehova'nın Şahitleri de Hristiyandır" dedi ve "niçin zulüm gördüklerini" pek anlamadığını söyledi.
Aynı toplantıda Putin, "dini toplulukların temsilcilerini" "herhangi bir yıkıcı, hatta terörist örgütlere bile" dahil etmemenin tavsiye edildiğini belirtti. Putin ayrıca "çeşitli dini mezheplerin temsilcilerine karşı çok daha liberal" olunması gerektiğine dikkat çekti. Ve dikkat edin, "buna dikkatlice bakmamızı" istedi. Ancak, nedense, sözlerine, Rusya'nın kendisinin başkanının, anayasanın ve anayasal hakların garantörünün sözlerine kimse kulak asmadı ve Rusya'da Yehova'nın Şahitlerine yönelik zulüm kampanyası bugün bile aktif olarak devam ediyor.
Başkan Putin: Anti-kültçülerin oyununda bir piyon
İlk bakışta, Başkan Putin durumdan endişe duyduğunu gösteriyor ve Yehova'nın Şahitlerine yardım etmeye hazır olduğunu söylüyor. Ancak zulüm devam ediyor.
Neden?
Ulusal güvenlik uzmanı Egon Cholakian, çalışmaları birkaç Amerikan başkanı ve istihbarat teşkilatıyla bağlantılı olan, iki olası senaryo ortaya koyuyor:
1. Putin gerçekten yardım etmek istedi ama ona engel olan etkili bir güçle karşılaştı.
Bu durumda, Putin'in gücü büyük bir soru işareti altında, ve arkasında onunla oynayan güçlü bir sistem gizleniyor.
2. Putin kasıtlı olarak halkına yalan söylüyor.
O zaman sözleri anlamsız, ve o sadece başka güçlerin oyununda bir piyon.
Her iki durumda da, Putin, saygın Egon Cholakian'ın da söylediği gibi, KGB'nin bir suç ortağı rolünde ve kendi halkının anayasasının garantisi değil.
Bundan sonra ne olacak?
Tüm bu gerçekler, anti-kültçülerin sadece bir grup aktivist olmadığını gösteriyor. Onlar, tüm ulusların kaderleriyle oynayan etkili bir sistem. Siyasetçileri, yasaları ve kamuoyunu manipüle ediyorlar.
Önemli olan, onların sadece Yehova'nın Şahitlerine yönelik zulümle sınırlı olmadığını anlamak. Amacı, tüm insan toplumu üzerinde kontrol sahibi olmak ve tek bir ideoloji kurmak: totaliter bir rejim.
Her birimiz, gerçek doğalarını anlamazsak anti-kültçülerin kurbanı olabiliriz.
Dikkatli olun, manipülasyonlarını GERÇEK ve AÇIKLIK ile ifşa edin! Ve demokrasinin özgürlüğünü savunun!
#Anti-Kültçüler #Rusya #Yehova'nınŞahitleri #Zulüm #Putin #KGB #Ortodoksluk #DiniÖzgürlük
Comments
Post a Comment