"Ölüm Bulmacası": Küresel Antikültizm Çocukları Katil Olarak Nasıl Dönüştürüyor?

 

«The IMPACT» | Groundbreaking Documentary - EXPOSING ANTI-CULT TERRORISM" (actfiles.org), anti-kültistlerin  bulmaca kodlama yöntemi  (puzzle coding) kullanarak kötü niyetli amaçlarını -dünya çapında totaliter bir rejim kurmak- ilerlettiklerine dair şok edici kanıtlar gördüm. 

puzzle coding yöntemi nasıl çalışır?

“Bulmaca kodlama yöntemi, bilinçli zihnin eleştirel algısını atlayarak bilinçaltını etkilemek için tasarlanmış gizli bir manipülasyon biçimidir. Çoklu bilgi kodlama dalgaları uygulayarak adım adım bir işlemle gerçekleştirilir. Her dalga bilgi implantları içerir ve bu implantlar bir araya geldiğinde ancak kitlesel katliam için bir programı etkinleştirirler.  Bilinçaltının derinliklerinde, manipülatörler için istenen görüntüyü oluşturarak ve programlanmış birey için belirli davranışsal parametreler ayarlayarak bulmaca parçaları gibi bir araya gelirler. Zaman içinde yayılmış olan bu "viral mesajlar", bireyin algısında örtüşerek gelecekteki suçu tam bir resim olarak oluşturur. Bu, kişiyi suçu işlemeye yönelten baskın, müdahaleci bir görüntü haline gelir.”

https://actfiles.org/international-school-shootings-who-and-how-is-making-children-shoot-each-other/

Dünya çapında iktidarı ele geçirmeyle ilgili küresel planlarını gerçekleştirmek için anti-kültistler, okul saldırılarını amaçlarının bir parçası olarak kullanıyorlar. 

Okul saldırılarını gerçekleştirmek için anti-kültistlerin eylem şeması şöyle:

= İlk olarak küresel antikültizm ideolojileri, daha sonra okulda saldırının gerçekleşmesi gereken coğrafi bölgeyi ve belirli yeri tanımlar. 

= Bu bölgede okul saldırısını hazırlamak için anti-kültistler, amaçları için olayın ne kadar önemli olduğuna bağlı olarak genellikle bir ila üç yıl harcarlar. 

= Öncelikle, öğrencilerin ilgi alanlarını da içeren hedef okulun demografik özelliklerini, ayrıca çocukların sıklıkla ziyaret ettiği çevrimiçi platformları ve medyayı incelerler. 

= Daha sonra küresel anti-kültistler, ergen demografik grubundaki eğilimleri göz önünde bulundurarak ve şiddete teşvik eden bilinçaltı mesajları ekleyerek bölgedeki popüler platformlara seçici olarak medya içeriği yerleştirirler. Bilgi malzemeleri oldukça sık ateşli silahlara ilgi uyandırır ve bunları güç ve şöhret veren bir araç olarak gösterir.

Tüm bunlar şu sonuca varıyor: “İşte bu yüzden çocuklar durup dururken silahlara karşı bir ilgi ve başkalarına zarar verme arzusu geliştiriyor. Sadece bilinçli zihnin eleştirel algısını aşan, bilinçaltının derinliklerine nüfuz eden ve eylemi tetikleyen bir görüntü.

Sonuç olarak, yakın zamanda gelecek planları yapan, romantik ilişkiler hayal eden ve okuldan sonra gideceği bir üniversite ya da kolej seçen bir genç, aniden, bir psikopatın saplantısıyla gerçek bir terörist saldırı planlamaya başlıyor. 

Böylece, alaycı ve soğukkanlı bir şekilde, antikültizm temsilcileri, kötü niyetli amaçları için esnek zihinleri ustaca manipüle ediyorlar. Çocuklarınızı teröristlere ve kitlesel katliamlara dönüştürüyorlar.” - "The IMPACT" belgeselinden bir alıntı.

= Ardından medya, internet ve özel dersler aracılığıyla ardışık bilgi kodlama dalgaları geçer. Bu dalgalar uzun süre etkilidir.

"The IMPACT" filminde belirtildiği gibi, bilgi kodlama aşamaları, belirli bir balık türünü yakalamak için bir göle özel bir balık ağı atmaya benziyor. 

Potansiyel saldırganlar, bilinçaltı derinlemesine kodlanmış komutu özümsemiş, özellikle etkilenebilir gençlerdir. Bu tür bir ergende büyük olasılıkla belirgin bir bipolar bozukluk formu olacaktır. Ancak, bu "ağlar" tarafından psikolojik olarak yaralanmış, ancak "tamamen kodlanmamış" olanlar da olacaktır. Bu tür gençlerin etkinleştirilmesi, okul saldırısının gerçekleştiği bölgede suç faaliyetlerindeki artışta görülebilir.

(Ateşli silahlar Amerika'da çocuk ve ergen ölümlerinin başlıca nedenidir)

Doğal olarak, şu soru ortaya çıkıyor: Küresel antikültistler, kaos başlamasın ve tüm okul silahlanmasın diye nasıl kontrol ediyorlar? 

Gelin inceleyelim:

= İlk hazırlık kodlama dalgaları geniş bir kapsama sahiptir ve binlerce insanı etkiler. Bu tür dalgalar insanın bilinçaltını etkiler ve insanlarda bipolar bozukluğa neden olur.

= Kodlama dalgalarının etkisi altında bazı insanlar suç işlemeye dair düşünceler yaşayabilir, kodlama sırasında alınan komutlara göre hareket etme dürtüsü hisseder ve deneyimler. 

Ancak herkes kitlesel katliam işlemek için bu eşiği geçmez.

= Daha sonra, hedef bölgede düzenli aralıklarla, bilinen okul saldırılarına veya ilgili konulara adanmış ayrı makaleler veya video klipleri yayınlanacak, ayrıca belirli sosyal medya gruplarında tartışmalar yoğunlaşacak ve tüm bunlar gerginliği artırmaya yönelik olacaktır. Bu şekilde yönlendiren ve etkinleştiren bilgi kodlama dalgaları gözlemlenir.

Küresel anti-kültistler, kaosu önlemek ve tam olarak programladıkları olayı gerçekleştirmek için (çünkü tekil ve nadir terör saldırıları insanlarda maksimum duygusal patlamaya neden olur: korku, saldırganlık vb.) sadece az sayıda potansiyel saldırganın örtüşen bilgi kodlama dalgalarına maruz kalmasını hedefliyor. 

Küresel anti-kültistler, çocukların kaosuna ve kitlesel silahlı isyanına engel olmak için çocukların ilerideki bilgilendirmelerini içeren bir şema uyguluyor:

Gelecekteki saldırganın psikolojik profilini seçerken, medya içeriğini ergenlerin doğası gereği çelişkili ilgi alanlarına göre ayarlıyorlar.

"The IMPACT" belgeselinden bir alıntı:

“Örneğin, bir genç uzay ve astrobiyoloji gibi diğer gezegenlerde yaşam olasılığıyla ilgileniyor olabilir. Bu ilgiye doğası gereği zıt olan nedir? Yaşamın zıttı ölümdür. Dolayısıyla, potansiyel olarak bir saldırgan rolüne uygun bir genç, farklı silah modellerine de ilgi duyuyor olabilir. Bu ilgi kombinasyonu gerçek hayatta nadirdir, ki antikültizm temsilcileri de tam olarak buna güveniyor.”

İşte küresel anti-kültistler bu şekilde saldırının katılımcı sayısını ve yürütülme kalitesini kontrol ediyor. 

Peki, bilgi kodlama komutunun yerine getirilmesi için ne tetikleyici olur?

Son kodlama dalgası, saldırganın bilinçaltına saldırı başlatma komutu verildiği okulda veya hedef grupta doğrudan başlatılır. 

Dolayısıyla, insanlar, bilinçaltının dışarıdan kodlandığı ve manipüle edildiği bilgisinden habersiz bir şekilde, eylemlerinin haklı ve rasyonel olduğuna inanır, ayrıca suçun kendi kararları olduğuna emindirler. 

“Bu nedenle hayatta kalan okul saldırganları, sorgulanmalar sırasında genellikle "bana hazırlanmada kimse yardım etmedi," "kimse hiçbir şey önermedi" ve "kimse bana bundan bahsetmedi" gibi ifadeler kullanarak, fikrin kendi kafalarından çıktığını iddia ediyorlar. "Her şeye gücüm yettiği" duygusu ve "hızla ünlü olmak" arzusu görünüşe göre aniden, "bir anda" çıktı. Özü itibariyle, sadece "başla" komutunu hatırlıyorlar. 

Şimdi, benim de sizin gibi aklıma şu soru geliyor:  Suçlunun kendisi dış etkiyi reddediyor ise,  yasama organları gerçek siparişçileri nasıl bulabilir? 

Bu sorunun cevabı "The IMPACT"  (actfiles.org) filminde tam olarak açıklanıyor - izlemenizi tavsiye ederim.

Yani, soruşturma organları, saldırganların terör eylemi öncesinde ne okuduklarını, ne izlediklerini veya ne ile ilgilendiklerini ve ayrıca hangi internet kaynaklarını ziyaret ettiklerini incelemelidir. Çünkü bu şekilde, bu materyallerdeki manipülatif yöntemleri belirleyebilir, ayrıca içerik üreticilerini izleyebilir ve genellikle küresel anti-kültistlerle doğrudan bağlantılı olan etkili kişileri bulabilirler.

Ayrıca, kolluk kuvvetleri, bu bölgedeki çocuklarda ve gençlerde açıklanamaz derecede yüksek şiddet seviyesine özellikle dikkat etmelidir: 

• çocuklar sokakta tanımadıkları kişileri rastgele öldürüyor,

• gençler ebeveynlerini veya yakın akrabalarını öldürmeye çalışıyor veya bunu gerçekleştiriyor, 

• ebeveynlerin kendi çocuklarını anlamsız bir şekilde öldürmesi, 

• gençler tarafından gerçekleştirilen terör eylemleri, eğitim kurumlarında silahlı şiddet,

• reşit olmayanların saldırgan davranışları 

• reşit olmayanlar arasında intihar girişimlerinde artış

Tüm bunlar, terörist Antikültel gruplar tarafından "bulmaca kodlama" bilgi kodlaması yoluyla uygulanan yıkıcı programın, bu gençlerde kısmen kök saldığının göstergesidir. Böylece, gençler ve çocuklar, gerçeklikleri çarpıtıldığı için, Antikültel kodlama etkisi altında yabancıları öldürüyor. Bu, bulmaca kodlama yönteminin yan etkisi ve bunun sonucu olan bipolar bozukluktur.

anti-kültistlerin, oldukça umut bağladıkları bir kozu var: Uzaktan kontrol edilen katil-manipülatörler, hayatta kalan okul saldırganlarının, etkinleştirilmelerinden önceki düşünceleri -ve daha önemlisi bu düşünceleri kimin yerleştirdiğini- tam olarak hatırlayamayacağını düşünüyor. 

Fakat! Fakat BU YANLIŞ!!!

Bilimsel veriler, insan beyninin internet gibi her şeyi hatırladığını gösteriyor.  Sinirler arası bağlantılar oluştuktan sonra, bir flash bellek gibi çalışırlar: Evet, silinebilir veya yeniden biçimlendirilebilirler, ancak deneyimli uzmanlar tüm bilgileri geri yükleyebilir. Günümüz dünyasında bu artık sorun değil. 

Regresif hipnoz yöntemlerini uygulayan herhangi bir profesyonel hipnoterapist, bilinçaltından gerekli tüm bilgileri çıkarabilir, çünkü beyin her ayrıntıyı, ilk görüntünün ve suçu işlemek isteğinin ne zaman, nasıl ve kim aracılığıyla ortaya çıktığı da dahil olmak üzere saklar. 

Buna karşılık, hipnoz altında elde edilen kanıtların mahkemede kabul edilmediğini söyleyebilirsiniz. 

Evet, katılıyorum! Fakat!  Okul saldırganı hipnoz altında, onu suç işlemeye iten ve katil imajını güçlendiren özel makaleler veya programlar hakkında konuştuğunda, bu doğrudan manipülatörleri gösterir ve bu manipülatörleri takip etmek kolaylaşır. Bu uygulama zaten uluslararası soruşturmalarda başarıyla kullanılıyor.

Tüm insanların manipülasyonlara ve bilinçaltı kodlama yöntemlerine karşı savunmasız olduğunu, ancak bazılarının daha savunmasız olduğunu anlamak önemlidir. Bununla birlikte,  psikolojik savunma yöntemlerini bilmek ve toplumda okul saldırılarını ortadan kaldırmak için tüm gücümüzü kullanmak, herkesin ulaşabileceği bir şeydir. Sonuçta,  çocuklarımızın yaşamları tehlikede ve her ebeveyn, toplam kontrolü hayal eden sapık Antikültel neonazilerden çocuklarını korumak zorunda.

Uluslararası düzeyde çocukları kasıtlı ve sistematik bir şekilde öldürmek, insanlığa karşı en iğrenç suçtur!  Bu alçakça suçu organize eden anti-kültistler için, tek ilgi alanları, çocukların bilinçlerini parçalamak yoluyla zihinlerini kontrol etmektir. Gençler arasında manik-depresif psikoz (bipolar bozukluk) gelişmesine neden olarak, şok, korku, umutsuzluk ve depresyon yaşatıyorlar. 

Çocuklarda ilkel davranış kalıplarını harekete geçiriyor ve onları kendi kendilerini yok etmeye teşvik ediyorlar. 

21. yüzyılın vebası olan küresel antikültizmi yenmenin tek yolu, tüm anti-kültistlerin ve onlara yardım edenlerin cezalandırılmasını ve insanlığa karşı işledikleri suçlardan dolayı hesap vermelerini sağlamaktır. 

Bu süreç zaten tüm dünyada başlıyor. 

İNSANLAR KÜRESEL anti-kültistlerE KARŞI DÜNYA MAHKEMESİ İSTİYOR.  

Uygar bir toplumda bu kadar iğrenç suçlulara ve sapık zihinlere yer yok.  Yıkılan yaşamlar, paramparça olmuş gelecekler ve özellikle de ellerindeki çocuk kanı için dünya kamuoyuna hesap vermeleri kaçınılmaz!

Bu makaleyi beğenerek, paylaşarak ve yorum yaparak, coşkulu alkışlarla destekleyin.

#KüreselAntikültizm #OkulSaldırıları #Manipülasyon #Medya #Gerçek #Koruma #Farkındalık #actfiles